Mesneviden : SÖZE ÇOK DİKKAT ETMEK GEREKİR

Bu dil, çakmak demiri ile çakmak taşı gibidir. Dilden sıçrayıp çıkan söz, ateşe benzer. Bazen laf olsun diye, bazen de bir şeyi anlatmak, nakletmek için o demiri ve taşı birbirine vurma. Çünkü ortalık, karanlık ve her tarafta pamuk var, kıvılcım pamuğa sıçrarsa ne olur?

Zalimler; insanlara kötülük yapmak isteyen o kimselerdir ki gözlerini kapamışlar, söyledikleri sözlerle âlemi fitne ateşiyle yakıp yandırmışlardır. Şunu bil ki ağızdan, dilden ansızın çıkan söz, yaydan fırlamış ok gibidir. Ey oğul! O ok bir daha geri dönmez; suyu baştan kesmek gerek. Selin başlangıçta başı bağlanmaz, önü çevrilmezse, bütün dünyayı tutar; birçok yeri yıkarsa buna şaşılmaz. Bir söz vardır, dünyayı yıkar harap eder; bir de söz vardır, ölü gibi cansız duran tilkiye, arslan cesareti verir. Ruhlar, aslında, aynı yerden geldikleri için, Îsa nefislidirler. Bazen nefse uyarlar, yara olurlar. Bazen Hakk’a uyarlar, dertlere deva, yaralara merhem kesilirler. Ruhlar nefsânî arzulardan kurtulsalardı, günah perdelerini yırtsalardı her ruhun sözü, İsa nefesi gibi diriltici olurdu.

Şeker gibi söz söylemek istersen, sabret, hırstan vazgeç, nefsânî zevkler helvasını yeme. Çünkü helva yemeyi, çocuklar arzu eder; akıllı ve fikirli kişiler ise sabrı arzu ederler.

Sabreden göklerin üstüne yükselir, helva yiyen ise geriledikçe geriler.

Nuri KÖROĞLU